Dersim Bayragi..
Sey Riza

Dersim jenosidini
Anma Gunu
Her Yil

12 Temmuz

baner

KapokSuatAkgulKaynak:Amerikan ve Ingiliz Raporlari Isiginda
Dersim
Dr.Suat Akgul (Yrd.Doc.Dr.Og.Bnb.Suat Akgul)
Not:
Her ne kadar Suat Akgulun isminin onunde “Dr”olsada o Asker kokenli bir zattir..Oyle anlasiliyor ki ozel harpci Jandarma Albayi Nazmi Sevgen’nin biraktigi isi daha profesyonel devam ettiren “genelkurmay askeri tarih ve stratejik etud baskanligin” da veyahut TSK de ozellikle “Dersim Psikolojisiyle” ograsan bir “masada” uzman olarak calistigi buyuk ihtimal.. gunumuzde “disa” yayin hazirliyan onemli ozel harpcilerdendir ozellikle “Dersime” kafayi takmasi bu isin onun calistigi bir “Guruba” havale edildiginin gostergesidir ki hem MIT’te hemde TSK nin belirli yerlerinde ozel Dersimle ugrasan guruplarin olusu tartismaya bile gerek yok iste “Dr” Suat Akgul bunlardan biridir…

Yaba Yayinlari – Istanbul- 3.baski 2004
Sayfa: 32-36
Not:Tercume ne kadar “dogru” yapilmis bilemiyoruz onu ancak belgenin ilgilizce orijinelini bulmakla mumkun, bu acidan Dersimli arastirmacilara is dusmekte..

 

 

1907 İsyanı Üzerine A.B.D.

Haıput Konsolosumun "DERSİM KÜRTLERİ" Adlı Gizli Raporu                   AMERİKAN KONSOLOSLUĞU

Harput, Türkiye, 10 Şubat 1908

Konu: Dersim Kürdleri.

Muhterem Devlet Bakanı Yardımcısına

WASHİNGTON

Muhterem Efendim

Dersim Kürdleri ile ilgili olarak hazırlanan raporu sizlere sunmaktan şeref duyarım. Bu vilayetin yönetimine göz atıldığında, eminim ki Hükümdarı ve Babıâli'yi en fazla endişelendiren mesele, nüfusun buraya tekabül eden kısmının gerektiği şekilde yönetilmesi ve kontrolü olmuştur.

Dersim, liva ya da mutasarrıflık olarak Toroslar'm karşıtında bulunan dağların Harput'un kuzeyinde uzanan kısımlarını ihtiva eder. Kızılbaş Kürdler, Kürdler'in umumi kitlesinden tamamen farklı bir sınıf olup başlıca Der-sim mıntıkasında yaşamakta ve şimdiye dek bu bölgenin nüfusunun en büyük kısmını oluşturmaktadır. Ortodoks (Sünni mezhepten olan) Kürdler ve Müslümanlar bunlara genellikle inançsız derler. Aralarında inanç birliği yoktur. Kimileri panteist (çok tanrıcı) 'dir. Kimileri de insan ölün-ce ruhun bir bedenden başka bir bedene geçtiğine (trans migration) inanırlar. Bu arada hepsi Muhammed'in damadı olan Ali'nin takipçileri (Alevi) olduklarını itiraf ederler.

Fakat kendilerine Ali'yi dini rehber olarak alan İranlı Şiîler'den köklü olarak farklıdırlar. Sünnet olmalarına rağmen Kur'an'ı, abdestli olarak beş vakit namazı, Mekke'ye haccı, Ramazan ayı esnasında orucu vs. reddederler. Gönüllü ibadet ve uygulamaya inanırlar. Bunlar'da çok evlilik vardır. Fakat boşanmaya müsaade yoktur ve her yıl "on-iki şehiV'in hatırasına on-iki günlük bir oruç tutarlar.

Sünnî Kürdler'in Xenophon'un bahsettiği Carduc-hi'nin torunları olduğu sanılır. Kızılbaşlarm çoğunluğunun Hristiyan kökenli olduğu kuşkusuz. Bununla beraber bunların arasında bir süre kalan İngiliz Konsolosu Mr. Taylor şuna ikna olmuştur: Bunların bir kısmı kuşaktan kuşağa anlatılageldiğine göre, Antioch bölgesinden bu dağlara göç etmiş olan Assassin'lerin soy undandı. Hâlâ kilise ve manastır kalıntılarına rastlanır. Köylerin bir kısmı ise hâlâ hristiyan isimlerini muhafaza ederler. Kuşaktan kuşağa anlatılageldiğine göre bu bölge müslümanlarca fethedildiğinde halk görünüşte İslam'a itaat etti ve onu sadece ismen kabul etti. Ali ismini İsa'ya transfer ettiler ve dolayısıyla kendilerini fethedenleri aldatarak kendi inançlarını sürdürdüler.

Bu halkın hristiyan kilisesine benzer bir teşkilatı var. Üyeler dikkatle seçilir. Her Cuma akşamı özel oturumlar yapılır, ekmek ve su dağıtılır. Doğru prensip olarak telakki edilen şeylerin ihlâli afaroza yol açar. Afaroz edilen bir üye ise yalnızca, af dileyip en ciddî savunmalar ve iyi iman için gerekli alâmetleri göterdikten sonra üyeliğe yeniden kabul edilebilir. Cemiyet onu kabule hazır olduğunda, o kişinin boynuna bir ip bağlanır, elleri ve dizleri üzerinde emekletilerek, Seyyid denilen dini liderin bulunduğu toplantı yerine götürülür. Burada dinî lider onu azarlar, döver ve en sonunda üyeliğe kabul eder.

Her birinin başında bir "Ağa" ya da lider "Reis" bulunan ve her biri bir Seyyid'e ya da dinî lidere sahip olan aşağı yukarı 50 Kızılbaş kabilesi vardır. Bu Seyyidler eski Yahudi rahib sınıfı gibi görevlerini miras yoluyla alırlar. Okuma bilmezler ve mıntıkanın başşehri Hozat'ın dışında, Dersim'de hiçbir okul yoktur.

Kızılbaşlar'm hiç bir dinî kitabı yok, bununla beraber "kitapsız" bir insan olmanın hoş karşılanmayan bir şey olduğuna inandıkları için bir kitapları olduğunu iddia ederler. Din görevlilerinin dışındakiler gibi, Seyyidler de işle uğraşırlar. Görevlerinden büyük nüfuz edinirler.

Her bir kabile diğerlerinden bağımsız olup bir kısmı hemen hemen Hükümetken de bağımsızdır. Alınsa da, bunlardan, bilhassa mıntıkanın iç kısımlarında yaşayan kabilelerden pek az asker ve vergi alınır. Bir kaç yıl önce bunların arasından asker alıp "Hamidiye Alayları" kurmak için çok çaba sarfedilmiş fakat Kürdler önerileri, alay düzenlemeyi reddetmişlerdir. Bunların değişmez amacı Osmanlı Hükûmeti'nden bağımsız olmaktır ve 50 yıl önce yabancı himaye sağlama ve Türkler'den kurtulma umuduyla Amerikan Misyonerleri tarafından Protestan olarak kabul edilmeleri için bir hareket başlatmışlardır.

Kabileler birbiriyle sık sık kavga ederler, fakat Hükümet kendilerini disiplin altına almaya teşebbüs ederse aralarındaki kan davası şimdilik bir tarafa atılır ve karşı koymak için birleşirler. Kimi kabileler büyük, kimileri küçüktür ve bugüne kadar hiçbir nüfus sayımı yapılmadığından nüfusla ilgili olarak doğru rakamlar vermek imkânsızdır. Bütün erkekler silahlı olup önceki dönemlerin eski çakmaklısının yerini ekseriya Martini tüfekleri almıştır. Olağanüstü bir durumda 25.000 silahlı adamın toplanabileceği tahmin edilmektedir.

Bunların savaş hali daha çok gerilla savaş halidir ve

dağlardaki yuvalarında istila eden güçlere karşı pek çok üstünlüğe sahiptirler. Muazzam bir şekilde top atışları yaparlar ve ezici sayılarla yapılmadıkça herhangi bir umumi saldırıyı püskürtebilecek pozisyondadırlar.

Dersim'de işlenebilen pek az toprak vardır. Fakat Kürdler çok sayıda koyun ve keçi yetiştirirler. Bu arada ulaşım işi önemli bir destek kaynağıdır. Ulaşabildikleri Hristiyan ve Türk köylerine sık sık baskınlar düzenlerler ve yakınlarından geçen kervanları sık sık soyarlar. Bu geçen yaz esnasında Kürdler yağmalarında öylesine ileri gittiler ve çok sayıda köye öyle bir acımasızlıkla baskınlar yaptılar ki Hükümet en sonunda bunlara karşı bir kuvvet göndermek zorunda kaldı. Kürdler'in lehine muhtemel bir önemsiz üstünlük ile birlikte, sonuç aşağı yukarı beraberlik olmuştur. En önemli saldırı, liderleri Kudret Ağa denilen birisi olan Koç-uşağı'na karşı yapılmıştır. İmparatorluk birlikleri onun köylerinden ikisini yaktılar ve böyle yaparken birkaç adam kayıp verdiler. "Sham Uşağı" ve "Resik Uşağı" adlı diğer iki kabile Kudret'e yardıma geldi. Bu arada "Karaballı Uşağı", Mehmed Ağa liderliğinde ve Hükûmet'in baskısıyla -çünkü bu kabile Hozat yakınlarındadır- kendi halkına karşı Hükümet birliklerine katılmıştır. Bunun intikamını almak için Koç Uşağı, Meh-med'in köylerinden beşini yakmıştır.

Daha önceki yıllarda Dersim Kürdleri mıntıkalarından geçen Türkler'e çok düşmandılar. Bu arada arasıra Hristiyanları da rahatsız etmişlerdir. Onların desteğini sağlamak ve onlarda Hristiyanlar'a karşı bir ön yargı oluşturmak niyetinde olan Türkler son yılların özel sancılarını çekmişlerdir. Öyle ki artık Hristiyanlar'm bile bunların aralarına gitmesi güvenilmez görülür olmuştur. Ve Der-sim'den geçerek Erzincan'a giden direkt yol, Kürdler'in ulaşabildikleri yerlere gelen herkesi soyma eğilimleri

gerekçesiyle, ulaşıma artık tamamen kapanmıştır.

Sonuç olarak, önde gelen Kürd reislerinin birkaçını şahsen tanıyarak şunu ekleyebilirim: Kendilerini Der-sim'deki evlerinde ziyaret etmem için birkaç içten davet aldım. Şahsen bu fırsattan yararlanmaktan pekçok memnun olurdum. Dolayısiyle bu ilginç insanları daha dikkatli ve daha ayrıntılı incelerdim. Fakat bu Kürdler'le împra-torluk Hükümeti arasında mevcut olan şimdiki gergin münasebet gerekçesiyle, Dersim ziyaretimin maksadı yerel yönetimce yanlış intiba bırakmaması için bu davetleri kabul etmeyi uygun görmedim.

Sizin sadık hizmetçiniz olmaktan şeref duyarım efendim.

KONSOLOS

KAYIT SURETİ "DOSYADA MUHAFAZA EDİLECEKTİR"

DEVLET BAKANLIĞI

WASHİNGTON, 24 Mart 1908

Dosya Nu: 10044/15

Evan, E. Young, Esquire

Amerikan Konsolosu

Harput-Türkiye

Efendim,

Önceki ayın 10'u tarihli 66 sayılı Dersim Kürdleri ile ilgili gizli raporunuzun alındığını ve ilgi ile okunduğunu size bildirmem gerek.

Ben sizin sadık hizmetçiniz, Efendim.

Devlet Bakanı için